Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok güzel bir ülkede mahalleler varmış.
Bu mahallelerin çocukları birbirlerini çok severlermiş. Dışarıdan gelen parolalı bir ıslığa uçarak aşağı iner beraber olacakları anları iple çekerlermiş. Kavga da etseler kin tutmaz her gün yeniden dünyalar kurarlarmış. Herkeste sevgi paylaşma ve arkadaşlarını kollama duygusu yavaş yavaş gelişirmiş.
O zamanlar çocuklar evden okula servis ile değil buluşarak giderlermiş.
Onların yolunu gözlemezmiş; evdeki bilgisayar şehrin en iyi dershanesi hazırlık kursları.
Bilmezlermiş; hamburgeri MTV'yi İnternet'i cep telefonunuTetris'i.
Bilirlermiş duvarların üzerinde sohbeti anket defterleri doldurup sevgileri keşfetmeyi
Horoz şekercisini elleri leş gibi macuncunun tornavida ile koyduğu rengarenk macunu
Eve gitmeyi unutmayı hava kararınca dayak yemeyi sonra da bir ıslıkla tekrar aşağıya kukalı saklambaca kaçmayı
O hakkında türlü şeyler söylenen evdeki garip adamdan korkmayı
Küsmeyi aynı kıza asılmayı torbalarla misket toplamayı gıcır köstek ayırmayı değiş tokuşu kaybedince kapışı (o muhteşem "kapış"ı)
Teksas'ı Tommiks'i Konyakçı'nın dişlerini
Paramparça Red Kid'leri
İç içe konan naylon topları taştan kale direklerini
3 korner bir penaltıyı
Üzerine apartman yapılan top sahalarını sonra o apartmana taşınan yeni dostları ve onları kapma yarışını
Taşınanların kırmızı kamyonlarını
İlk ergenliği boyların ölçülmesini
Hey dergisini
Otobüsteki biletçinin lastik sarılı kalemini
Yoğurtçuyu kalaycıyı hallacı
Evlerin arkasındaki odun kömür depolarını
Yakan topun yakışını
Adam alırken adım hesabını iki çocuğu en iyi arkadaşla takası
Mantarlı gazoz kapaklarını yaldız kazımayı
Yandaki mahalle ile alınan kavgayı her kavganın çıkarttığı kahramanı ödleği
Kan kardeşliğini
İp atlama lastiğe basma topaç virtüözlüğünü
Çelik çomağı kırılan camları - toplanan paraları
Açık hava sinemalarını frigo buzu
Silik seksek çizgilerini...