Yaşadığımız dünyada eskiler sonlanırken yeniler başlamıyor...
İnsanlığın kadim ikilemi tekrarlanıyor: Kaosun getirdiği belirsizlikten doğan hüzünlü umutsuzluk ve aldatıcı dinamizmden kaynaklanan rahatsız edici Panglosyan kutlamalar...
Dünyanın en önemli Çin uzmanlarından "global modernite" kavramının mucidi Arif Dirlik uzun sürmüş birikimin ışığında küreselleşmenin modernite ile ilişkisini kurumlarını uygarlıklarını yerlerini sorguluyor ve sonlanmayacak sanılan küreselleşmenin bitişini anlatıyor:
"... Sonlanmakta olan modernite değil bu haliyle Avromodernitedir yani global
hedeflerini realize etmek isterken kendisini yadsıyacak konuma gelen modernitenin iki
yüzyıllık Avro/Amerikan egemenliğidir." ... "Bir kavram olarak 'global modernite' ortaklıktaki farklılık (veya farklılıktaki ortaklık) durumunu yakalamayı hedeflemiştir; bu hedef ulusal veya uluslararası düzeyde gündelik politikayı harekete geçiren zıtlıkları üretmekle kalmayıp aynı zamanda bunları anlamak için gerekli kavramsal aygıtların aranması çabalarını da kapsamaktadır. Benim bu terimi kullanırken temel aldığım anlam kapitalist modernite tarafından biçimlenen bir dünyada yaşarken küresel bir kapitalist ekonominin evrensel talepleri ve gerekleri ile buna yönelik yerelleşmiş kültürel talepler arasındaki birçok yüzleşmede esas belirleyici olan ve yeniden işleme uğrayan modernitenin kendisi olduğudur. Modernitenin parçalara ayrılışı modernitenin sonu olarak algılanabilir; tarihselleştirilmesi için de bir fırsat sunabilir şu anda hangi konumda olduğunu tanımamıza yardımcı da olabilir ve bugünkü uygun bir noktadan geçmişe ışık tutar..." Arif Dirlik Küreselleşmenin Sonu mu?