Zorunlu Yalnızlık Doktor Ergun'un trajik yalnızlığının öyküsüdür.
Doktor Ergun Kuzguncuk'ta büyümüş hümanist mesleğinde çok başarılı yardımsever bir ortopedisttir. Yaralı bir devrimci örgüt üyesinin yarasını sarması için kendisinden yardım talep edilir. Ettiği Hipokrat yeminine hep sadık kalan doktor ikirciklenmeden bu isteği yerine getirir. Ne ki iki gün sonra yaralı devrimcinin kaldığı hücre evi basılmış ve içindekiler öldürülmüştür. Devrimcilere yardım ettiği için polis teşkilatı ve hücre evini kendisinin ihbar ettiğini düşünen örgüt üyeleri de Doktor Ergun'u cezalandırmak için aramaktadırlar.
Doktor Almanya'ya iltica ederek beş sene mutlak bir yalnızlık içinde insanlardan kaçarak yaşamak zorunda kalır. Beş sene sonra Kuzguncuğa kendi ülkesine döndüğünde yine yalnızdır. Hiçbir şey ve hiç kimse beş sene öncesi gibi değildir artık.