I. Haçlı seferinde Türkler Sultan Kılıç Arslan'ın önderliğinde insanlık tarihine bir milletin vatan müdafaasını nasıl yapabileceğini gösterdiler. Anadolu'nun her karışı Türk kanı ile yoğruldu. Vatan sathını kanımızla yıkandı. Ovalarımızda dağlarımızda ecdadımızın kemiklerinden tepeler oluştu. Bu yurdu alırken de istilâya uğradığı zaman da kanlarımız sel olup aktı. Vatan toprağı ataların kanları ve cesetleri ile yoğrulmuş bir vücut haline geldi... Ne olursa olsun bu eşsiz güzellikler kaynağı verimli Anadolu'yu ebedî bir Türk yurdu yaptığımızı cihana bir kere daha ilân ettik.
Aradan aylar geçti. Batıdan bir daha Anadolu'ya ayak basan bir millet olmadı.
Anadolu'nun nizamı bozulmuş bazı beyler rahat durmuyorlardı. Bu defa Kılıç Arslan bunları da yola getirerek tekrar Anadolu'nun birliğini sağladı. Anadolu Selçuklu imparatorluğunun hakikî kurucusu Kılıç Arslan oldu... Cesareti ve kahramanlığı ile öyle şöhret kazandı ki kendisine Ebü'l-Gazi unvanı verildi.
Avrupa kıtası insanları ve İslâm âlemi o asırlarda hep Kılıç Arslan'dan bahsettiler.
Kılıç Arslan Konya etrafındaki kaleleri yeniden tamir ettirdi. Bu şehre pek çok Türkmenleri yerleştirdi.
Kılıç Arslan büyük zaferler kazanmıştı fakat Bizans orduları hâlâ İznik havalisinde dolaşıyordu. Bizans İmparatoru Kılıç Arslan'a elçi gönderdi bir anlaşma yapıldı. Buna göre Bizans vergiye bağlandı fakat İznik Bizanslılarda kaldı... Genç sultan şimdilik kaydıyla bu anlaşmayı imzaladı... Fakat ömrünün baharındayken hayata veda etti.