"Ufuk belli belirsizdi! Havanın kararmasına epey vakit olmasına rağmen kapkara bulutlar yüzünden ortalık kararmıştı. Hep böyle olurdu Zonguldak'ta aydınlığı ve karanlığı günün uzunluğu ve kısalığı değil kara bulutlar belirlerdi. Ortalık sabahın erken saatlerinde ya da öğle üzeri birden kararıverir ardından aynı günde ikinci bir gün yaşanırcasına aydınlanırdı. Bazen de hava hep kara olduğundan gün hiç yaşanmazdı. Nasıl olduysa sanki yeraltındaki kömürün karası gökyüzüne dolaşmaya çıkmıştı. Yeraltı yer ve gök kömür karasıydı. Buna bir de yaz kış dinmeyen nem eklendiğinden insanlar hep ıslaktı. Şehir ise hem kara hem ıslaktı."