Bir sanat yapıtı sezgi ile de kavranabilir ondan böylece zevk alınabilinir. Ancak bu tam bir zevk ve kavrama olabilir mi? Acaba olabildiğince tam bir estetik yaşantı nasıl gerçekleşebilir? Bu kitap bu sorunun yanıtını veriyor; bu yaşantı başlıca sanatın dilini bilmekle olanaklıdır. Bu da yetmez. Estetik olaya katılan tüm aktörler bilimsel olarak ele alınmalıdır: Yapıt yanında sanatçı izleyici ve onun psikolojisi ve yargısı.
Böylece kitabımız izleyiciyi yetiştirmeyi hedefler ilkin ama sanatçıyı da ortaya çıkarmayı amaçlar alttan alta. Sanatçı da önceleri izleyici değil miydi?