Kenar mahallede büyüdü çöplüklerde top koşturdu. Suç âlemine dalması an meselesiydi. Ama çetelere pabuç bırakmadı. Çünkü ondaki futbol ateşi görülmüş şey değildi. Lakin çelimsiz bedeni kafalarda soru işaretleri yaratıyordu. Bir gün bir hekim girdi hayatına. Ona yaptığı iğneleri belki yarışlara hazırlanan atlara yapmamışlardı. Henüz on bir yaşında milli takıma seçildi. Kampta ailesi zengin olanlara farklı davranıldığını gördü. Hor görüldüğü günlerin intikamını büyüyünce aldı.Başarıları coşkuyla kutladı yenilgilerde hüngür hüngür ağladı. Şımarık asi kendini beğenmişin tekiydi ama bir pop ikonu kadar çok sevildi. Belki de dünyanın en ateşli futbolcusuydu. Defalarca dibe çöktü defalarca zirveye çıktı. Papa'ya bile kafa tuttu... Tanrı'nın eli ile gol attı...