...
Günümüz Alman edebiyatının parlak yazarlarından Hans-Ulrich Treichel bu trajediyi evin küçük çocuğunun gözünden kıyıcı bir ironiyle anlatır. Kayıp çocuklarını bulma umudu etrafında örülen bu dramatik hikâye bir yandan taşralı muhafazakâr aile hayatının boğuculuğuna diğer yandan -Nazi geçmişi de çağrıştıran- veraset ve beden yapısı "ölçümleriyle" cebelleşerek çıldırtıcı muğlaklıkta ihtimal değerlendirmeleri üreten bürokrasi duvarına çarptığında zalimce komileşiyor - ve bir lakonizm şaheseri çıkıyor ortaya.