Bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydım. Toplumsal gelişme açısında büyük hata ve eksiklerin olduğunu seziyordum. Bu olanları bulmak olanları göstermek içinde bir yerden başlanılması gerektiğine düşündüm. Bu düşünce beni insanlık tarihine götürdü. İnsanlık örgütlü düzene (sosyal yaşama) geçmesiyle daha özgür daha güvenli ve mutlu bir yaşamak istemiştir. İnsanlık daha güzel bir Dünya yaratmak için sekiz bin yıldır savaşım veriyor. İşte köle devletleri yıkılmış sonra feodal devletler yıkılmış yerine burjuva devletleri kurulmuş onlarda yıkılmış ... "Sosyalizm" gelmiş onlarda dağılmış. Her bir toplumsal sistemde insanlık biraz daha ileriye gitmiş. Fakat ütopyasına hiçbir dönemde kavuşmamıştır. İnsanoğlunun peşinde gittiği ütopya aynı zamanda toplumsal ilerlemenin de itici gücü olmuştur. İnsanlık tam mutlu olmasa da sürekli adalet eşitlik barış güven mutluluk doğa ile uyumlu bir yaşam isteğinden de vaz geçmemiş. Bu günde insanlığın umudu da devam ediyor. Hala umut orada!...