"Pozisyonumuz iyi değildi ve etrafımızı kuşatıyorlardı ancak fazla direnç göstermedik. Daha önce hiç hissetmediğim bir şey hissettim: Yaşama isteği!" diye yazıyor günlüğüne Ernesto Che Guevara... İşte bu "yaşama isteği" Che'yi tartışmasız 20. yüzyılın efsane kişiliklerinden birisine dönüştürüyor. Popüler kültürün yarattığı efsanelerin aksine Che efsanesi onun tüm yaşamını devrimci mücadeleye adadığı andan itibaren gerilla siperlerinin ardında adım adım oluşturulmuştur. Sıra dışı zekâsı devrime olan sarsılmaz inancı en zor koşullara dayanabilme gücü cesareti cömertliği ve elbette şefkati bu efsanenin oluşmasında belirleyici etkenlerdir. Che efsanesinin gerilla siperleri ardında oluşmaya henüz başladığı günlerden bahsederken Fidel Castro şöyle diyor: "Askerler asıl şoku Che'nin sürpriz bir şekilde gelişiyle yaşıyordu. (...) Che bir efsane hâline gelmeye başlamıştı ve askerler bu Arjantinli gerilla komutanını görmeyi beklemiyordu."
Dr. Armando Hart Dávalos kitabın önsözünde okuyucunun kahramanlığın ve insanın evrensel kurtuluşu amacına adanışın diğer insanların es geçtiği unutulmaya mahkûm ettiği ya da zihinlerinin derinliklerine gömdüğü şeylerin Che'nin sahip olduğu sıra dışı bir entelektüel kapasite yetenek ve erdemle aktarılışına tanıklık edeceğini belirtiyor ve Che'nin "Sadece radikal bir biçimde gerçeği ortaya çıkarmak ve adaleti sağlamakla görevlendirilmiş insanların sonsuz cömertliği ve şefkatiyle kıyaslanabilecek o sınırsız dürüstlük anlayışı ile keskin ve hassas zekâsından geçen her şeyi" günlüklerinde yazıya döktüğünü anlatıyor.
Bir Savaşçının Günlüğü Granma'nın Küba'nın doğusundaki Las Coloradas şehrinin kıyılarına yanaştığı 2 Aralık 1956 tarihinde başlıyor ve Küba Devrimi'nin zaferle sonuçlandığı 3 Aralık 1958 tarihinde sona eriyor. Che Guevara'nın ifadesiyle "Ateş ile vaftiz" olduğu andan zafere kadar devam eden bu gerçek kahramanlık hikâyesi bir efsane devrimcinin doğuşuna gün gün tanıklık etmenizi sağlayacak.