Türkiye ve İran sadece içinde yaşadığımız bölgenin değil dünya siyasetinin de etkin iki aktörüdür. Türkiye ve İran ilişkileri inişli çıkışlı uzun bir geçmişe sahiptir. Bazen sert savaşlar ve bazen barış; karşılıklı bir kültürel etkileşim; İran'da yaygın konuşulan Türkçe bu uzun ilişkinin temel özelliğidir.
Yayın evimiz önce Reha Bilge'nin " 1514 " adlı eserini Türk okuruna sunmuştur. Reha Bilge'nin araştırması Yavuz Selim ve Şah İsmail dönemi gibi Türkiye ve İran ilişkilerinin çetin ve karmaşık bir dönemini ele almıştır.
Ender Yıldırım'ın titizlikle hazırlanmış araştırması ise daha yakın dönemleri konu edinmektedir. 1918-1960 arasındaki Türkiye ve İran ilişkileri merak uyandırmakta bugünü anlamak için pek çok ipucunu barındırmaktadır. Atatürk İsmet İnönü Celal Bayar ve Adnan Menderes'in yani Cumhuriyet'in İran siyaseti; İran'ın Rıza Şah ve Pehlevî ailesi zamanında Türkiye siyaseti ve yaklaşımı bu kitabın ana konusudur.
Derin bir işbirliği ama aynı zamanda da rekabet; yan yana yaşamak zorunluluğu ama bölgesel çıkarların kaçınılmaz sürtüşmesi kitap boyunca Türkiye ve İran ilişkilerinin ana ekseni olarak karşımıza çıkmaktadır.