"Büyük şehir yutar adamı" demişlerdi. Duymuştu bir yerlerden büyük şehir yutarmış adamları... Bir şehir adamı nasıl yutardı ki? Yamyam dedikleri şey herhalde bu şehir denen şeydi? Fakat herkes kendisini yinede bu şehir denen yaymamanı önüne atıyordu. Akın akın geliyorlardı. Mademki herkes gönüllü olarak geliyordu yutulmaya varsın bu yamyam bir öğünlükte Hayati'yi yutsun diye düşünmüştü.
Yolda yürümekten parçalanan ayakkabıları adeta ayağından bir an önce kurtulmak için çabalıyordu. Bütün sevdikleri gibi annesi babası amcaları ve ne kadar akrabası varsa hepsi gibi. Herkes sanki bir lanetliymiş gibi kaçmışlardı Hayati'den. Her ne kadar sebebini bilmese de yanından bir anda çekiliverişleri bu şekilde düşünmesine neden olmuştu.