Ali İhsan Tola Üstad Bediüzzaman'ın harikulade hallere mazhar maddî ve manevî ilimlerle mücehhez çok yönlü nev-i şahsına münhasır bir talebesidir. Nebatat madeniyat ve ledünniyat gibi farklı ilimlerin sırlarına vakıftır.
Ali İhsan Tola orman mühendisi olarak zaten bitki ve ağaçlarla ilgili bir bilgi altyapısına sahiptir. Ancak Üstad'la görüşmesi sırasında bildiklerinin çok ötesinde Üstad'ın ona yepyeni ufuktbilmediğim çok derin sırlardan bahsederek beni hayrette bırakmıştı" demesi anlamlıdır.
Sav'da risaleleri teksir ederken Üstad'ın himmetiyle bitkilerin esrarı kendisine açılır. Lokman Hekim gibi bitkiler kendi dilleriyle konuşup neye yaradıklarını hangi dertlere deva olduklarını ona anlatmaya başlarlar. O da birer şifa kaynağı olan bu bitkiler üzerinde çalışır yanına gelen binlerce insana iman hakikatleriyle birlikte maddî olarak da şifa dağıtır. Soranlara bu işi kendiliğinden yapmadığını özel olarak tavzif edildiğini asıl gayesinin Tıbb-ı Nebevî'yi ihya olduğunu ifade eder.