Duygular; dilsizdir bazen taze gelin misali; ürkektir küçük bir çocuk gibi; utangaçtırlar buluğdaki kız gibi; masumdurlar suçsuz gibi saftırlar ana sütü kadar ve yalnızdırlar karanlıklardaki yıldız denizinin ortasında kalan bir hilal gibi...
Duygular tenhalığı sever kendi başına özgürlüğü yaşarken güvende olmadıklarını hissettikleri zaman karanlıklarına çekilirler kendilerini korumaya alırlar... Duygular kendi yalnızlıklarının özgürlüğünü yaşamayıp yeğlemelerinin ana sebebi bulamadıkları ya da bulup da kaçırdıkları 'güven' duygusunun eksikliğidir...