Okurlar Süleyman Kalman'ı ilk kez bu kitapçıkla tanıyacaklardır. Hikâye severlerin ilgisini çekeceğinden kuşku duymuyoruz. Çünkü hikâyeci eğlenmek için değil ihtiyaç duyouğu için yazmıştır bu hukâyeleri.
"Mesleği gereği insan dramıyla yüzleşmemesi mümkün değildir elbet. İnsanların acısını görmezlikten gelmediği belli. O halde adını koyalım; yerin kulağı vardır derler: Dr. Çehov meslekdaşı Dr. Kalman'a birşeyler fısıldamadığı ne malum?
Hikâyeci dikenli bir yoldan yürüyüp gelmiştir. Bu geçmiş onda silinmez yalnızlık ezik bir yaşamın hüznünü sindirmiştir. Ne iyi hikâyecimiz bu geçmişi elinin tersiyle bir yana itmemiş. Hayatının gerçeğini kabullenerek uzun yürüyüşü ayakları üzerinde katetmeyi göze almıştır. Hikâye bu işte...