Nahid Sırrı Örik Kopenhag'tan Enise Hanım ve kızı Suzan'ın İstanbul'a gelmeleri ve Prens Cevat'la tanışmalarıyla başlayan entrikaları anlatıyor Kozmopolitler'de. Hiçbir şeyin önceden kestirilemediği ama her şeyin hesaplanmaya çalışıldığı bir ihtiras ve aşk romanı... Mazide kalmış bir aşkın intikamı bambaşka bir trajedinin doğmasına neden olur. Kıskanmak'ın yazarı aşkın temiz ve iyicil yanını değil kötücül ve karanlık yanını evrensel ahlak yasalarını sorgulayarak tartışıyor.
Delikanlı dişlerini bütün beyazlıkları ve kusursuzlukları ile gösteren bir gülüşle gülüyordu.
"Belki hatta muhakkak bile. Fakat her kadının fevkalade romantik olmasını isteyemeyeceğiniz gibi hatta her romantik kadının da sizi sevmesi icap etmez. Esasen siz bahsi karıştırdınız. Benim dediğim şudur: Ben henüz bütün taravetini muhafaza eden bir kadın olduğum için sizinle aramızda bir sevişme olursa bunun benim için endişe verecek bir mahiyeti yoktur. Çünkü eğer sevişme iki cins arasında bir muharebe ise bu muharebeye müsavi kuvvetlerle giriyoruz demektir. Benim vaziyetim ne zaman tehlikeli olur biliyor musunuz benim kuvvetlerim azalmaya başladığı yani bozulmaya başladığım zaman olur. Hâlbuki herhâlde benden yıllarca sürecek bir aşk da istemiyorsunuz değil mi?"