Hür konuşmanın hizmet ettiği temel iki hedef bulunmaktadır. Hakikatin keşfi ile insan haysiyet ve şerefini yüceltmek. Toplum ve devlet tarafından konuşma hürriyetine konulan sınırlamalar ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan gerçeklerin ve fikirlerin ortaya çıkmasının öfke veya husumete sebep olacağı endişesi tabii olarak hakikatin keşfine engel olur. Ferdin söylemek yazmak veya yazmak istediği şeylerin ifadesine sınırlamalar getirmek hem onun vakar ve şerefini hem de şahsi gelişme isteğini tehlikeye atmaktadır. İslâm kabul edilen ve cevaz verilen bu iki hedeften hakikatin keşfine ve doğruluğunun kanıtlanmasına karşı daha vurgulu olma eğilimindedir.