Nietzsche'nin de yaşadığı 19. yüzyıl büyük bir ivme kazanmış olan bilimsel gelişmelerin yanında sarsıcı bir değerler krizine de sahne olmuştur. Sanayi devriminin de başladığı bu yüzyılda Avrupa insanlığı sürmekte olduğu yaşamın değeri konusunda ciddi kuşkulara kapılmıştır. Tüm değerlerini üstüne kurduğu geleneksel Batı metafiziğine dayalı bir inanç sistemi olan Hıristiyanlık ve onun ahlakı artık Avrupa insanının anlam duygusunu karşılayamaz hale gelmiş bu durum da bir boşluğun doğmasına yol açmıştır.
İşte filozof Nietzsche'nin önemi de bu boşluğa karşı takındığı tavır sayesinde artmıştır. Çünkü o nihilizm adı verilen bu boşluğa bakıp ürkmek yerine boşluğun aşılabilmesi için çareler aramıştır.