"Bir daha afişe çıkar mıyım? Bir amaca ulaşacaksa evet!"
Sefer Atalay
12 Eylül 1980 sabahı...
Çoğu henüz 20'li yaşlarına basmamış mahpuslar "Ermenilerden Rumlardan komünistlerden ve vatan hainlerinden hesap sorulacaktır!" anonsuyla uyanıyorlar. Daha "güzel güneşli günler" görebilmek umuduyla hayatları pahasına mücadeleye girişen bu genç adamlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...
Çalışmalarını ortak belleği konu alan portre ve belgesel alanında yoğunlaştıran fotoğrafçı Ahmet Sel objektifini 12 Eylül Askeri Darbesi'nin fırtınalı dönemlerini aynı koğuşta Davutpaşa Orta 3'te kader ortaklığı yaparak geçiren 42 mahpusa doğrultuyor. Kitapta geçmiş ve gelecek arasında kurgulanan mekânlarda çekilen siyah-beyaz portrelerin yanı sıra yine Ahmet Sel tarafından yapılan röportajlar yer alıyor. Kimi bildiri dağıtırken kimi afiş asarken kimi slogan atarken yakalanarak tutuklanan ve birçoğu ağır işkencelere maruz bırakıldıktan sonra Davutpaşa Askeri Cezaevi'nin Orta 3 koğuşuna yerleştirilen mahpusların bugünden geçmişe bakarak hatırladıkları 30 yıl öncesinin karanlık Türkiye'sine dair önemli tanıklıklar barındırıyor.
Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vuran 12 Eylül darbesinin baskı ve şiddet ortamına birinci elden tanıklık eden 42 mahpusu 30 yıl sonra bugün tekrar aynı çatı altında toplayan Davutpaşa Orta 3 yakın tarihle yüzleşmeye yönelik yapılan bir çağrı niteliğinde.