Bayram Dokgöz şiirlerinde her şeyden önce samimi olmaya çalışıyor. Bu samimiyetine şiirin ilkelerini de sığdırmaya gösterdiği gayret de şiirini ilginç bir duruma getiriyor. Kimi zaman öfkeli kimi zaman buruk ve acılı kimi zaman içine kapanık ve suskun söyleyişleriyle okuyucunun içinde bir medcezir yaşatmayı başarıyor.
Yerel söyleyişiyle de kendini benzer şairlerden ayrı bir yere oturtuyor kuşkusuz. Kadim Karadeniz'in dili nedense film müzik folklor dışında edebiyatımızda neredeyse mizah kitaplarıyla sınırlı kalmıştır. İşte Bayram Dökgöz'ün hasletlerinden
biri de anadilini yazıdiline taşımasıdır. Taşırken de ne söyleyişinden ne hissedişinden ödün vermiştir:
"Manahos deresinde oynar alabaluklar / Neyiduk da ne olduk eykidi arkadaşlar" // "Derenun kenarina oturdum ağlayirum / Kanli kanli yaşlari dereye katayirum" dizeleri eksiksiz bir Karadeniz insanı duyarlığı ve söyleyişi değilse nedir?
Bayram Dökgöz'ün yazdıkları da şiir değilse eğer nedir?