Türkiye'de devletin çok büyük (çok çok büyük!) ölçekte gayrimenkulünün bulunduğu ve bu gayrimenkullerin büyük çaplı (çok büyük çaplı!) bir kayırma zengileştirme/zengileştirme kaynağı olduğu biliniyor. Her vatandaşın doğal olarak bildiği bir türk hayat bilgisi bu. Devletin Rantı Deniz... bu doğal ama "soyut" bilgiyi somutluyor. Emekli Sayıştay Denetçisi Ali İhsan Saner devlete ait gayrimenkullerin nasıl yağma edildiğini açık seçik örneklerle ortay koyuyor: arsa arsa pafta pafta ada ada... Genel bir usulsüzlük ithamıyla da değil her vakanın hangi kanunun hangi maddesine aykırı olduğunu tek tek göstererek... Kitapta ele alınan vakalar "sistemin" işleyişi hakkında yeterince fikir verecek çeşitlilikte: "Büyük" futbol kulüplerimiz nasıl tesis zengini oldu? Atatürk Orman Çiftliği arazisi nasıl yağmalandı? "Ballı" inşaat kooperatifleri... Vakıf üniversitelerinin mesela Bilkent'in "zenginliğinin" kaynakları... İstanbul belediyelerinin arsa işgalleri. Hazine malı arazilerin holdinglere medyaya benzincilere turizmcilere cami inşaatlarına peşkeş çekilmesi... Ve rant denizinin içinde kocam bir "içdeniz": Vakıflar Genel Müdürlüğü... Ali İhsan Saner kamu malının yağmalanmasına karşı halkı "öz malına sahip çıkmaya" çağırıyor. Bunun da ilk adımı bu meseleyi kanıksanmış bir dedikodu nesnesi olmaktan çıkaracak bilgiye erişmek olmalı. Bu kitapta bir uzman bu bilgiyi "kamu malına" dönüştürüyor!