Aralık'tı! Zemheriydi.Kar tanelerine kan bulaşmıştı. Kandı zulümdü ölümdü payımıza düşen. Diri diri yakılsak da çiğnense de postallar altında bedenimiz; inadına sarıldık düşlerimize.
Gelincik kızılı düşlerimiz bir bahar dalı olup ısıttı içimizi. Çalamadılar gelecek düşümüzü.Baharın cemresi oldukça içimizde umut bir erik ağacının dalında filizlenen çiçekler gibi gülümser hayata...
Yıllar sonra Gebze Hapishanesi'nde yolları kesişen iki kadının 19 Aralık katliamının yıldönümünde dinlediğimiz anılarıyla başladı
İçimizdeki Bahar'ın öyküsü...Muhabbet o günleri Ümraniye Hapishanesi'nde Arzu ise Nevşehir zindanında yaşamıştı...Faşist
diktatörlüğün "Hayata Dönüş" adıyla bir gecede 21 hapishanede başlattığı katliamı dışarıda yaşamış olan bizler gecenin ilerleyen saatlerinde Muhabbet ve Arzu nun anlattıklarının etkisiyle sesisliğe bürünmüştük. İki arkadaşımızın dilinden yaşadıklarını/yaşanan vahşeti dinlerken her birimizin göz pınarlarına hücüm eden öfkenin gözyaşları gece boyunca bize eşlik ederken: Aralık ayının betonla birleşerek yarattığı o keskin soğuğa aldırmaksızın sandanleyelerimize mıhlanmıştık...