"İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan şey nedir?" diye sorulacak olsa şüphesiz bu sorunun cevabı; "dil" olacaktır. Ancak asıl anlaşma sevgi diliyle yapılan anlaşmadır bence. Sevginin o eşsiz diliyle...
Yaşanılan olaylar ve değişik durumlar her insanın ruhunda değişik etkiler bırakır.
Bazen sevilen bir kişinin yüzümüze ışıklar saçarak bakması; bazen beklenen sevgilinin gelmeyişi; bazen de sevgili geldiği halde gelişinin eğreti bir oturuştan ibaret olması gibi...
Ve sonra başlayan hasret... Keşkelere gebe kalınan günler aylar yıllar...
Gerçek sevgiyi yaşamak muhakkak ki sevgi dilini güzel kullananlarla mümkündür. Hayat bu ya! Karşımıza bazen bu dili güzel kullananları çıkarırken bazen de bu dili güzel konuştuğunu zannettiğimiz insanlar çıkaracaktır. Karşımıza sevgi dilini güzel kullananlar çıkarsa ne ala! Ama ya bu dili güzel kullananlar çıkmazsa! İşte o zaman başlar keşkeler...
Keşke "keşke"lerin yerine "iyi ki"ler olabilseydi.
Ben yazılarımda hayatın bize sundukları karşısında yaşanan değişik etkilerden bahsettim. Belki de yüreğimin derinliklerinde yatan pek çok duyguyu dışa vurmak istedim. Bazen acıları yok ettim yazılarımda; bazen bir tutsaklığa mahkûm ettim onları.
Umarım siz hayat yolunda ilerlerken karşınıza çıkan karanlıkları gönül ışığınızla aydınlatıp aydınlık yarınlara doğru yol alırsınız.
Ve yine umarım ki; karanlığa güneşin doğuşu gibi karlar içindeki kardelenin gülümsemesi gibi sevdiğiniz insanın sevgisiyle şiirsellikler yaşayarak sever ve sevilirsiniz.
Anladım
Her gün yeniden aşık olmak sana
Yeniden çocuk gülümsemesine bürünmek
Yeniden tomurcuk olup patlamak
Güle dönüşmek
Sana her gün yeniden aşık olmak
Seninle yeniden yeniden doğmak...