Annelerimiz... Onların en belirgin özelliği yalnızca kendi çocuklarını değil tüm çocukları sevmek!
En zor zamanlarda kol kanat gerdiler emek verdiler çocuklarına ve çocuklarının arkadaşlarına. Belki de kendi dışımızdaki dünyaya duyarlı olmak kolektivizm annelerimizden bir duyuş olarak geçti bize. Onlardan aldığımız bu duyuşa bilinç katarak dünyaya dokunmaya çalıştık. Hatta değiştirmek isteminde olacak kadar özgüvenli olduk. Çocuk değildik ama çocuk kadar içtendik. Yürekliydik.
12 Eylül'ün en karanlık dönemlerinde onlar bizi korumaya çalıştılar etrafımızda zırh oldular. Anladık mı bilinmez...
Biz devrim yapıp güya onları kurtarmayı düşlerken onlar aklımızın ucundan geçmeyen ironiler yarattılar düşünce dünyamızda. Bizi uyardılar ayılttılar direncimizi güçlendirdiler.
Necmettin Yalçınkaya kitabında; kimi zaman pratik zekâsıyla düşündüren kimi zaman kendine güveni ve cesaretiyle hayran bırakan kimi zaman da ataklığı ve hazırcevaplığıyla güldüren ve onun yetişmesinde en büyük emek sahibi olan annesini merkeze alarak 12 Eylül Darbesi'ni arkadaşlarını ve mücadelesini anlatıyor kısa hikâyeleriyle.