18.11.1992 tarih ve 3842 sayılı Kanunla CMUK'da yapılan reform niteliğindeki değişikliklerle müdafiden yararlanma hakkı ve müdafiin kolluk ile savcılıktaki ifade alınmasında hazır bulunması başta olmak üzere savunmaya ilişkin önemli haklar tanınması yanında; yasak sorgu yöntemlerine yer verilmiş ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıkça belirtilmişti. 3842 sayılı Kanunla CMUK'da yapılan değişiklikler ve 1 Haziran 2005'den itibaren yürürlüğe giren CMK'da bu değişikliklerin kapsamının genişletilmesi Türkiye'de işkencenin azalması yönünde önemli sonuçlar doğurmuştur. Soruşturma evresindeki işkencenin önlenmesi ve "şüphelinin ifadesinin alınması ve savunma" ya ilişkin AİHS başta olmak üzere Anayasa ve kanunlarımızda yer alan düzenlemelerin insan hakları temelinde uygulanması bakımından kolluk savcılık barolar mahkemeler ve Yargıtay'a büyük sorumluluklar düşmektedir.
Tüm bu hususların tartışıldığı "Soruşturma Evresinde Şüphelinin İfadesinin Alınması" isimli bu çalışma üç kısımdan oluşmaktadır: İlk kısımda soruşturma evresi şüpheli ve ifade alma kavramları ile ifade almanın tarihi gelişimi şüphelinin delil fonksiyonu ve şüphelinin ifadesinin alınmasındaki esasları; ikinci kısımda şüphelinin ifadesinin alınması ifade alma psikolojisi ve ifade alma teknik ve taktiği; üçüncü kısımda ise ifade alma kurallarına aykırılık halinde alınan ifadelerin hukuki değerini yani delil yasakları incelenmiştir.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
- Soruşturma Evresi Şüpheli ve İfade Alma Kavramları ile İfade Almanın Tarihi Gelişimi
- Şüphelinin Delil Fonksiyonu ve Şüphelinin İfadesinin Alınmasındaki Esaslar
- Şüphelinin İfadesinin Alınması
- İfade Psikolojisi
- İfade Alma Teknik ve Taktiği
- İfadenin Değerlendirilmesi
- Delil Yasakları (İfade Alma Kurallarına Aykırılık Halinde Alınan İfadelerin Hukuki Değeri)