Tıpkı kitaplar ve filmler gibi albümler de tanıdık gelebilir iyi bilinen türlere uyabilir fakat bizi hâlâ içeriğinin tazeliğiyle biçeminin özgünlüğüyle hayretler içinde bırakabilir. İlk dinleyişte tıpkı kitaplar ve filmler gibi önümüzde açılır her bir parça (ya da bölüm veya sahne) bizi korkunç zirvelerden durgun göllerden geçirip bilinmeyen diyarların ta derinliklerine sokar. Haftalar ve aylar geçtikçe albümü keşfeder her dinleyişimizde yepyeni güzellikler buluruz.
Belki de albümlerin hazzının kitapların ya da filmlerin hazzından en büyük farkı da budur. Zira bir filmi ya da kitabı sevsek bile üç ya da dört defadan fazla izlememiz ya da okumamız pek olası değildir. Oysa albümler aylarca hatta çoğu zaman yıllarca bizimle kalır. Onları yüzlerce belki de binlerce kez dinleriz. Albümlerle dans eder araba sürer tartışır ve güleriz; müzikleri yaşamımıza ruhumuza sızar.
Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm'ün amacı son 60 yılda ruhumuza sızan müziğin yüksek ve alçak noktalarına dair kabul gören eleştirel yargının yeniden sorgulanmasını sağlamak.
90 uluslararası müzik eleştirmeninin yazılarıyla hazırlanan 960 sayfalık bu dev kitapta Frank Sinatra'dan Rolling Stones'a AC/DC'den Pink Floyd'a Bruce Springsteen'den Leonard Cohen'e U2'dan Kanye West'e Michael Jackson'dan Norah Jones'a pek çok ünlü sanatçının benzersiz eserlerini bulacak tüm zamanların en iyi albümlerini gözden geçirirken farklı türler arasında keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız.
Dileğimiz albümlerden oluşan bu harikulade galakside favorilerinizden düzinelercesini bulmanız; daha da önemlisi sayfaları çevirip albümlerin doğuşuna dair akıl almaz miktarda ilginç bilgiye ulaşırken Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm olmasaydı hiç bilmeyeceğiniz daha düzinelerce yeni favori edinmeniz...