Alevden yazar! Matemden adam!.. Sevinçten adam gülüşten yazar ol! Benim artık iki odalı minimini bir evim vardı. Tahtalarını ben süpürdüm. Camlarını ben sildim. İskemlelerini ben yerleştirdim. Kitaplarıma raf bile buldum. Beraber oturuyorduk. Sabah o işine gider ben evimde anlıyor musun; kendi öz evimde terbiyeli şehriye çorba ile patatesli et kıymalı yumurta pişirirdim. Sonra akşam üstü pencerenin önünde onu beklerdim.
Fakat gülme! Hayır! Daima ve hayat gününe kadar bir dalda iki çiçek gibi... Düğünümüzün gününü kararlaştırdıktan ve o güne erdikten sonra bir dalda bir çiçek olacaktık.
Kitap'tan sf. 123