Medeniyetlerin yakın tanıkları olan gezginler coşkun akan ırmaklara benzer. Durmadan yorulmadan bıkmadan gezip gördükleri yerlerdeki birikimleri bize aktarırlar. Geçmişten geleceğe hep bilgi taşır görgü taşır ve kültür taşırlar.
Üç kıtaya yayılmış ihtişamlı Osmanlı Devleti'nin (Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye) sahip oldu-ğu hazineleri bize aktarmaya çalışan Evliya Çelebi işte bu anlamda bir medeniyet gezginidir. Kendisini sürekli "Evliyayı bî-riyâ" olarak tanıtan ata binip cirit oynayan ve ömrünün 40 yılını seyahat ile geçiren bu büyük gezgin iyi eğitim görmüş üslup sahibi bir edip şair hattat nakkaş musikişinas zarif bir İstanbul çelebisidir. Yüzlerce yılın ardından hâlâ bize muhteşem bir imparatorluğun şaşaalı destanını masalımsı bir üslup ile anlatmaya devam etmektedir.
Evliya Çelebi Atlası seyyahın dünyasına ve coğrafyasına bir yolculuk rehberidir. Yurt içinden ve dışından elliye yakın yazarın altmıştan fazla yazısından meydana gelen eser; muhtevası tasarımı kâğıdı baskısı ve cildiyle de Evliya Çelebi literatüründe özel bir yere sahiptir.
Evliya Çelebi Atlası seyyah ile ilgili üç ayrı temayı tek çatı altında buluşturan bir çalışmadır. Bunların ilki "Evliya Çelebi'nin İzinde" başlığını taşıyan Hayati Develi tarafından hazırlanan nehir metindir. Yaşadığımız zamanın "mazeret"leri dikkate alınarak belirli bir uzmanlık meslek ve öğrenim düzeyini öncelemeden geniş kitlelerin zevkle okuyabileceği bir üslupla hazırlanan nehir metin Seyahatname'deki edebi zevkin de yansıtılmasına özen gösterilen geniş bir özet ve yer yer uzmanının yorumlama gayretidir. Okuyucu bu metinle birlikte Evliya Çelebi'nin hemen peşinde ama ona görünmeden keyifli bir yolculuğa çıkacaktır.
Atlas'ta Evliya Çelebi'nin eseri etkileri coğrafyası mekânları toplumları yaşadığı dünya ve dönemi ortaya konulurken sadece metinlerle yetinilmemiş; haritalar fotoğraflar illüstrasyonlar gravürler resimler ve minyatürlerle okuyucunun dönemi görsel olarak tasavvurunun kapıları da aralanmıştır.