XVIII. asrın ilk yarısında Elmalı'da yaşamış olan Ümmî Sinan mutasavvıf mürşid alim müderris şair ve ahlâk adamı olarak devrinde pek sevilip sayılmış şöhreti ve irşad faaliyetleri saraya İstanbul'a kadar yayılmıştır. Yaşlılığında devlet büyüklerinin isteği üzerine oğlunu halifesi Niyazî-i Mısrî ile birlikte İstanbul'a göndermesi bunun bir göstergesidir.
Şair Ümmî Sinan Yunus Emre okuluna mensuptur. Onun Yunus tarzı ilahileriyle tasavvuf edebiyatında önemli bir yer işgal ettiğini söyleyebiliriz. O ilahilerinde İslâm tasavvufunun dinamizmini aşk yaratılış varlık bilgi vahdet-i vücud ve kozmik anlayışını Yunus'ta olduğu gibi fakat derin bir ifade gücüyle anlatır. Devrin tutucu zihniyetine sevgiyi aşkı ve hakikatı anlatır.