Adam Napier hayatına yeniden başlamak için Johanesburg'dan ayrılır. İşsiz ve amaçsızdır ama içinde edebiyat hırsı vardır şiir yazmak ister. Hayatını gözden geçirip içindeki şairi uyandırmak için savana kasabalarından birinin kıyısındaki ağabeyine ait yıkık dökük eve taşınır.
Burada tesadüfen karşılaştığı eski okul arkadaşı Canning Adam'ı savanların ıssızlığından ayırıp ona ülkenin yeni para ve güç dalgalarıyla şekillenen yüzünü gösterir. Sömürgeci eski zenginlerin ve erk kazanmaya başlayan siyahların yeni Güney Afrika rüyasından pay koparmak için acımasızca mücadele ettiği karmaşık ve tehlikeli dünya Adam'ı da girdabına çekmeye başlar.