V/XI. yüzyılda İmâmiyye içerisindeki varlığını çok silik bir şekilde sürdürmüş olan ahbârîlik usûlî düşüncenin neredeyse aklı vahye tercîh eden tutumuna karşı bir reaksiyon olarak XI/XVII. yüzyılda tekrar ortaya çıkmış ve Şiî düşünceyi ilk zamandaki bozulmamış şekline döndürmeyi kendisine gâye edinmiştir. Kısacası bu yeni dönem ahbârîliğinin en önemli hedefi kendi tâbirîliğinin ön önemli hedefi kendi tâbirleriyle usûlîliğin vahye değil akla öncelik veren tutumunun Şiî düşüncesine vermiş olduğu zararları bertarâf etmektir. Netîcede kısa sürede bütün Şiî medreselerinde üstünlüğü ele geçiren abhârîlik XII/XVIII. yüzyılın sonunda usûlî düşüncesinin tekrar ortaya çıkışına kadar Şiî fıkıh ve düşüncesine hükmetmiştir.