Bu kitap 1914-1942 yılları arasındaki yirmi sekiz yıllık zaman diliminde Sovyetler Birliği'nde yaşanan fırtınalı ve acı dolu hayatları biraz da olsa gözler önüne seren bir romandır.
O sıralarda henüz sonu belli olmayan politikaların ve ekonomik uygulamaların basit ve önemsiz insanların hayatlarında ne kadar etkili olduğu bireylerin toplumsal olaylar karşısında nasıl aciz ve etkisiz kalabildikleri bu romanda bütün çıplaklığıyla yansıtılmaktadır.
Genellikle Kuzey Kafkasya'da geçen romanda Kuban Havzasında yaşayan Çerkezlerin ve diğer milletlerin hayat tarzlarından örnekler bulmak anılan yıllar içersindeki olaylardan bu toplulukların nasıl etkilendiklerini anlamak mümkün olmaktadır.
Kitabın son bölümleri İkinci Dünya Savaşı'nın bir kısmını da dolaylı olarak anlatmaktadır. Bu bölümler Alman Ordularının Doğu Cephesinde Rus Birlikleri karşısında üstünlük sağladığı sıralarda geçmekte; insanların o zamanki savaş psikolojilerini ve davranışlarını gerçekçi bir dille ortaya dökmektedir.
Yaşanmış hayat hikayelerinden kesitler de sunmakta olan bu eser akıcı ve karmaşık olmayan bir dille yazılmış olduğundan çok rahat bir şekilde okunacaktır.