Sığ sularda kulaç atarken açık denizlerde yüzmek ancak hayaldi. Ama fotoğraf karelerinde kalan unutulmuş hayatları kurcalayarak yön değiştiren fırtınanın nereye gittiğini görebilmek mümkündü.
Dörtyol ağzı değil çok yönlü kavşaktı. 19 kola ayrılan derin bir odaktı. Keskin alınan virajlarla 19 farklı hayata geçişti.
Dibe vurup saklanan kör düğümlerin büyüsüyle bütünleşmekti. Yüklenen anlamlarla birlikte ışığa doğru yürümekti. Gerçek ile kurgu arasındaki eşikte buluşmaktı.
Anılar silsilesiyle yüzleşerek o ince çizgide gidip gelmekti. Kimsesizliğin anatomisini kabullenerek hayata tutunma çabalarının peşine düşmekti.
Yaşanmışlığın bir kesitinden de olsa kendimizden bir şeyler bulmak ve ironilerle irdelenen aşklardı...