"Onlar içerde uğraşa dursun İlbey oğlunu otağdan çıkardı. Güneş henüz doğmak üzereydi Tanrı Dağlarının tepesindeki kar kızıla bürünmüştü. Zirve her zaman ki gibi dumanlıydı. Hafif rüzgarla birlikte bin bir çeşit çiçeğin kokusu geliyordu. Çocuğu gökyüzüne doğru kaldırdı Onbaşı İlbey. - Görklü Tanrım Ulu Tanrım. Dualarımızı geri çevirmedin bize Attan gönderdin. Ben de onu askerin olarak sana geri veriyorum diye bağırdı. Bu sesleniş Tanrı Dağının yamaçlarında yankılanmış eteklerine ve bozkıra doğru yayılarak kaybol-muştu. Görülmeye değer bir manzaraydı. Onbaşı İlbey bebeği kaldırdığında Aitar'da yumruklarını sıkmıştı. Aynı anda uzaklardan bir Bozkurt uluması duyuldu."