Shakespeare "Vicdanım binlerce dilden konuşur/ Ve her dil bir öykü anlatır" diyor. Şu kısacık sözde birbirini bütünleyen üç ana kavram var: vicdan dil öykü... Shakespeare'in sözünde geçen "öykü" kavramının "kurgu"yla özdeşleştiğini tümcenin anlam örgüsünden çıkarabiliriz.
İnsan yüreğinde ibresi hiç durmadan titreşen "vicdan" kişinin özgür düşünme alanıdır. Onun dile getiriliş kaynağı da sözcüklerdir. Her olay gelişkin ya da öyküleşecek devinişler bütünüdür. Shakespeare'in deyimiyle vicdan denen bu iç öykü binlerce dilde aynı anlamı taşır. Vicdanın bütün dillerin ortaklaşa algıladığı evrensel bir duygu oluşunun nedeni de budur.
Vicdan-dil-öykü üçleminde gerçekleştirdiği (kurgusal) denemelerinde Emin Özdemir öyle bir evrensel iç içelik yaratıyor ki orada insanın ülkenin sınırlarının yerini evrenselliğin sınırları alıyor. Orada Shakespeare'in "binlerce dilden konuşan dil"i vicdan denen o sonsuz evrensellikle bütünleşiyor. Vicdan; yazar sanatçı bilimci... O bütünleşme insanlar arasında öyle bir iç içelik yaratıyor ki Llosa Vargas da Emin Özdemir de aynı dilden konuşuyor.
-Adnan Binyazar-