Osmanlılar kuruluş yıllarından itibaren istihbarattan istifade ettiler. İstifade şekli zaman ve şartlara göre değişti. Bazen saltanat mücadeleleri etrafında kimi zaman diplomasi sahasında ama en çok askerî hareketlilik sırasında... Osmanlı eliti etraflarında veya sınırlarının ötesinde gelişen askerî-siyasî olaylardan bir şekilde haberdar olmaya çalıştı büyük güç olmanın bir yansıması hayır zorunluluğu olarak... Beklenmedik kesinti devreleri dışarıda tutulacak olursa zorunluluk çok defa yerine getirildi; casuslar tebdiller tacirler yolcular esirler tercüman ve gemiciler vasıtasıyla... Hepsinden istifade etme şekli farklıydı ve hiçbir zaman sağladıkları bilgi tek başına mutlak doğru olarak kabul görmedi. En azından birinin ötekini teyit etmesi gerekiyordu... Osmanlı istihbarat çalışmalarının en tanıdık yüzü casuslardı ve kadrolu bir imparatorluk memuru statüsüne sahip olmaya yaklaşmışlardı en çok II. Mahmud zamanında... Karşı istihbarat faaliyetlerini engellemenin en az istihbarat çalışmaları kadar önemli olduğu gerçeği de Osmanlılarca anlaşılmıştı o yönde alınan tedbirlerle... Osmanlı istihbaratının daha birçok hususiyeti vardı zorluk ve eksiklikleri de... Bunları aşmak için neler yapıldı? Zorluklar aşıldı eksiklikler tamamlandı ve doğru bilgiye ulaşıldı mı? Osmanlı istihbaratı hakkında daha nice soru ve sorunlar vardır. Cevaplarsa bu kitapta... Ahmet Yüksel Cumhuriyet Üniversitesi Tarih Bölümünde öğretim üyesi. Osmanlı tarihine ilişkin birçok akademik makalesi ve Zaralı Mahir Paşa isminde bir kitabı vardır.