Ahmet Emin afallamış bir şekilde karısına bakıyordu gözlerindeki dehşet onun artık ötelere ait şeyler anlatıyordu.
Bütün dünyayı verseler doymayacak olan hırslı elleri gitmek istemiyormuşçasına yorgana sarılmıştı. Ama nafileydi tüm çabalar. Vakit dolmuştu artık...
Gözleri dünyaya doyamamanın ihtirasıyla iri iri açılmıştı. Ölüm bu muydu gerçekten? Peki ya onu nasıl bir son bekliyordu? Kaçmalıydı buralardan uzaklara gitmeliydi.
Yaşadığı her şeyi unutmanın başka yolu yoktu çünkü...
Reyyan iri ve her daim içinde bir sır barındıran gözleriyle Ahmet Emin'i sarsmıştır. Bilgisi ve tefekkürü ise Ahmet Emin'e bambaşka kapılar açacaktır.
Bu köyde yaşayacağı birçok mucizevî olaydan daha etkilisi ise Reyyan'ın ona unutamayacağı bir hayat dersi vermesidir. Bir ölüm daha görecektir Ahmet Emin.
Bu ölüm yeni hayatların başlangıç noktası olacaktır aynı zamanda.