Sıradan Kadınlar Düşü genç Belacqua'nın aşkları ve Avrupa seyahatleri kadar edebiyat ve tiyatroda yeni ufuklar açan bir yazarın Samuel Beckett'ın iç dünyasını da sergileyen otobiyografik bir eser. Yalnızca yazarın kendisini temsil eden Belacqua değil daha sonraki eserlerinde boy gösterecek olan Alba ve Smeraldina gibi karakterler de Beckett okuru için tanıdık: Pek çok eserinin çıkış noktasını ve eskizlerini Beckett'ın edebiyat dünyasında yapacaklarının izini onlar aracılığıyla sürmek mümkün.
Sıradan Kadınlar Düşü Beckett'ın edebi yolculuğuna ışık tutmakla kalmıyor çok katmanlı niteliğiyle yazarının bir sanatçı olarak kendisiyle edebiyatla sanatla kültür ve medeniyetle girdiği kavgaya da tanıklık ediyor. Edebiyat ve sanat tarihindeki önemli yazarlara ve eserlere mitolojiye ve daha pek çok kültürel ögeye yaptığı göndermelerle esin kaynaklarını sergilerken estetiğine dair arkeolojik bir içgörü de sunuyor.
Sıradan Kadınlar Düşü başından sonuna kadar sürdürdüğü renk çağrışımları ve müzik analojileriyle de benzersiz bir çalışma; ister yalnızca romanın melodisini takip edin ister müzik analojilerini araştırarak okuma deneyimine bir orkestranın eşlik etmesini sağlayın.