"...Sosyal bilimler mevcut durumda neler olduğundan söz etmeye çalışır. Aynı anda hem toplumsal gerçekliğini yansıtan hem de bu gerçekliği etkileyen ve aynı anda hem güçlünün hem de ezilenin aracı olan bir toplumsal gerçeklik yorumu inşa eder. Sosyal bilimler bir toplumsal mücadele alanıdır; ama biricik toplumsal mücadele alanı değildir ve muhtemelen toplumsal mücadelenin en önemli alanı da değildir. Sosyal bilimlerin tarihi biçimini nasıl önceki toplumsal mücadeleler belirlemişse bunların kazanacağı biçimi de gelecekteki toplumsal mücadelelerin sonuçları belirleyecektir.
Yirmi birinci yüzyıldaki sosyal bilimler hakkında söylenebilecek tek şey onun entelektüel açıdan heyecan verici toplumsal açıdan önemli ve su götürmez biçimde çekişmeli bir alan olacağıdır."