İnanılır gibi değil inat etti kalabalığın tanıdığı tek bir şarkı çalmadı. Tek bir neşeli parça da çalmadı.
Oysa mu¨şteri toplayabilmek için pekâlâ gu¨nu¨n modası şarkılar çalmalıydı. Artık kırılacak çıtırdayacak izlenimi veren kurumuş ve tozlanmış kemanının kokusu yuvarlak köşeleri yıllarca kitap arasında saklanmış yaprakları yapışmış bir çiçek gibi. Bazen nesli tu¨kenmiş şık mantolu yaşlı ruj su¨rmu¨ş ihtiyar kadınlar önu¨nde durur hıçkırarak ağlardı. Kendisi ağlamaz. O soğuk paslı demir gibi yaşlı yu¨zlere kelebek simi işliyor gibi çok ciddi! Ama geç vakit toplanıp giderken kurumuş göz pınarlarının u¨stu¨nde parlayan tuz parçaları göru¨rdu¨m. Çok dalgalanmış deniz gibi. Ölu¨msu¨zlu¨k istiyorsak o tuzdan biriktirmeliyiz."