Elinize ansızın bir mektup geçseydi bu mektup daha siz doğmadan önce sizin adınıza yazılmış olsaydı ve siz mektubu okurken o an yaşadıklarınıza dair bir şeyler okuyor olsaydınız... Herhalde birisinin size ağır bir şaka yaptığını düşünürdünüz. Kanatsız Uçan Kuşlar size hayatınızın en büyük şakasını yapacak... Elinizden akıp giden hayatın hesabını gözlerinizin içine baka baka soracak sizden... Ve siz bir daha eskisi gibi olmayacaksınız hiçbir zaman. Hayatın sizi götürdüğü limanlarda duraklamak yerine yelken açacaksınız... Ve kanatlarınız olmasa bile özgürce uçacaksınız... Vakitsiz çalan kapının ardından gelen postacı vakitsiz bir günaydınla birlikte bir mektup uzatır. Kahramanımız hayatını değiştirecek olan bu mektubu aldıktan sonra olayların akıl almaz bir şekilde gerçekleşmesine engel olamaz. İsimsiz mektup kimden gelmiştir? Mektubu getiren postacı onu nereden tanıyor ve neden vakit akşamüzeriyken ona "günaydın" demiştir? En önemlisi de mektubun içinde neler yazıyor? İşte bunların cevaplarının peşinde koşarken akıl almaz mucizevi olaylarla karşılaşır. Hayatı tanır yaşama dair her şeyi anlar. Şimdiye kadar günlük hayatta birçok kelimeye yüklediği anlam artık değişmiş yerini bambaşka şeyler almıştır. Mustafa Çay bir solukta okumaya davet ettiği kitabında hayatta işimize yarayacak ne varsa bizi biz yapan ve hayatı yaşamaya değer ve anlamlı kılan ne varsa hepsini sıkıştırmaya çalışmış. Kısacası bu kitap her hal ve durumda ayakta kalmak isteyenler için donatılmış.