Hukukçunun en sık yaptığı uğraşılardan biridir bir şeyleri kanıtlamaya çalışmak. O'nun için kanıtlamak uğraşısı gerçeğe koşmaktan farksızdır. Gerçeğe koşan her kişinin önyargılarını öldürüp her şeyden kuşkulanması gerekir. Kuşku kanıtlamanın ABC sidir. Kuşku duymak düşünmektir. Descartes- Kuşku duymayan bilgi donmuş/ölmüş bir bilgidir. Unutmayalım ki her kanıtlama uğraşısı Rene Descartes'in de dediği gibi -düşünmeyi gerektirir. - Biraz önce de bahsettiğim gibi düşünmekte kuşku duymayı. Kuşkuyla gelen düşünmekse adı başında -düşünbilim- yani felsefeye ilgi duymakla sağlıklı sonuçlara götürür. O halde her hukukçunun hukukun düşünbilimi olan hukuk felsefesine ilgi duyması sevmese de bilmesi gerekir. Ancak bu şekilde her hukukçunun vicdan tebessümlü adalet insanı olması olanaklı olacaktır. İşte bu kitabı kaleme alışımın ilk nedeni de budur. Yani vicdan tebessümlü adalet insanı olabilmektir.
Bu kitapta hukuk felsefesinin çeşitli okulları ya da filozofların görüşleri konusunda herhangi bir bilgi vermek amacı güdülmediği gibi ne hukukun genel teorilerinden birine değinilmiştir ne de belli başlı kavram ve düşünce açıklamalarına yer verilmiştir. Bu anlamda bu kitap asla bir bütünsel çalışma metninden oluşmamaktadır.