27. 06. 1995 tarihinde yürürlüğe giren 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye Avrupa Birliği yolunda çok önemli bir eksikliği gidermiştir. Ülkemizin Gümrük Birliği üyesi ve aynı zamanda 1999 yılından bu yana Avrupa Birliği aday ülkesi olması esnasında sınai mülkiyet konularında bizzat üretim ve çalışma yapan ülke insanımıza Markanın Hükümsüzlüğü ile ilgili olarak kanuni anlamda yardımcı olmak ve aynı zamanda bu konularda lisansüstü çalışma yapan meslektaşlarımıza küçük de olsa bir kıvılcım olabilmek amacıyla bu çalışma yapılmıştır.
Marka ile ilgili 556 Sayılı KHK. 'nin yürürlüğe girmesi birçok konuda yenilik getirmesine karşın bazı konularda problemlerle karşılaşmamıza da neden olmuştur. Bu problemlerin başında; 556 Sayılı KHK. 'nin henüz yeni sayılabilecek kadar kısa bir zaman önce yürürlüğe girmesi nedeniyle bu konuda doktrinde yeteri kadar çalışma yapıldığı söylenemeyecektir.
Elinizdeki bu eser Markanın Hükümsüzlüğü konusunda var olan sorunları inceleyerek bu sorunlara çıkış yolları gösteren bir amaç taşımaktadır. Bu konudaki sorunları incelerken de konu ile ilgili doktrinde öne çıkmış görüşlere yer vererek önemli ölçüde konunun tatmin edici olması istenmiştir.
Marka Hukukumuzun dayanağı olan Kanuni düzenlemelerin üzerinden çok zaman geçmemiş olması konunun da Marka Hukukunun kendisi gibi henüz yeni bir konu olması bu çalışmanın bir boşluğu dolduracağı inancına sahip olmama neden olmaktadır. Zira konuyu incelerken hem doktrindeki çok değerli yazarların görüşlerine yer verilmiş hem de konu ile ilgili Yargıtay uygulamasının nasıl olduğu noktasında çeşitli İçtihatlara yer verilmiştir.