Avusturyalı Ressam -Düşünür Hundertwasser " Gecekondunun insan yinine yaptığı kötülükleri apartmanlarımızın insan tinine yaptığı kötülüklere yeğlerim"diyordu.(1960'ların ortalarından başlayarak ben de "beton ovuklarınız"demeye başlamıştım.Apartman yaşamının insana yakışmaıdığını hele bizim yaşam kültürümüze uymadığını anlatmaya çalıştım hep...) En iyi para kazanma yollarından biriydi apartman yap-satçılığı.Bu girişimcilerin el uzantıları da mimarlardı... Bu iş arsa ölçeğinde yürütüldü başlangıçta... Gitgide ada ( parseller toplamı) ölçeğine genişledi... Derken sıra gecekonduların kaçak inşaat üretimine dönüşmesine geldi. Şimdilerde " Kentsel Dönüşüm " şaşırtmacasıyla kent parçaları üretmeye dek vardı...Kişisel girişimden aile girişimine ortaklıklara "şirket"lere dönüştü... İmar tasarları bu alanların tüketimine göre düzenlenir değiştirilir oldu... Artık ne orman dinliyorlardı apartman - konut soyguncuları ( "gangsterleri")ne de su toplama alanları...Başkalarının sağlığı onları hiç mi hiç ilgilendirmiyordu.Tv'ler renkli basın bunların reklamlarıyla doldu taştı.Kimseler bunlara "Dur" diyemedi diyemiyor...Konut elbeltte yaşama kültürüne dayalı bir sonuç olmalıydı oysa..Devletin vatandaşlara karşı sorumluluğu olarak hele tecim konusu hiç olmamalıydı.