Türkiye'nin en tanınmış ören yerlerinin başında yer alan Efes Antik Çağ'ın siyasi ekonomik dinsel ve kültürel açıdan en önemli kentlerinden birisidir. Antik kentin görkemli kalıntıları Batı Anadolu'yu gezen pek çok seyyahı derinden etkilemiş 1869'da J.T. Wood yedi yıllık bir araştırmadan sonra "Antik Dünya'nın Yedi Harikası"ndan birisi sayılan Artemision'a ait kalıntıları bulmuştur. 1895 yılında Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nce başlatılan ve günümüzde de sürdürülen kazı ve araştırmalarla Efes antik kentinin önemli bir bölümü gün ışığına çıkarılmış bugüne kadar arkeoloji dünyasının önde gelen pek çok ismi Efes projelerinde görev almıştır. Bunlar içinde 1965 yılında Artemision'un sunağını bulan Dr. Anton Bammer tüm yaşamını Efes'le özdeşleştirmiş çok değerli bir araştırmacıdır.
Artemis Tapınağı'ndaki kazılarını her yıl devam ettiren Bammer 1973 yılında Hekatompedos'u da keşfederek altar ve tapınak arasındaki alanı araştırmaya başlamıştır. Bu bölgede bulunan ve Ion uygarlığının en eski örneği kabul edilen bir erken dönem peripteros'unun keşfi önemli bir başarıdır. Kazıda bulunan altın fildişi bronz kehribar ve pişmiş toprak objeler 2008 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde Ulrike Muss'un küratörlüğünde düzenlenen bir sergide İngiliz kazılarındaki buluntular ile birlikte sergilenmiştir. Elinizdeki kitap Efes Artemision'unun tarihi kazıları buluntuları ile ilgili tüm temel bilgileri görselleriyle birlikte vermeyi amaçlayan temel bir başvuru kaynağıdır.