Bu roman efsanelere göre yaratılmış ilk kadın olan Lilith'in ve Büyük İskender'in annesi Kraliçe Olimpias'ın şahsında tüm savaşçı kadınlar için yazılmıştır.
Romandan amaç hiçbir biçimde insanların inançlarını tarihlerini sorgulamak ve kötülemek ya da kimseyi küçük düşürmek değildir.
Amaç çok ama çok uzun zamandır gerçekte erkekle eşit olduğunu unutmuş olan ve artık bunu yeniden fark etmesine ihtiyaç duyulan kadınlara bir hatırlatma yapmaktır.
Tüm dünya kadınlarına naçizane bir hatırlatmadır.
Gerçekte sizler erkekle eşitsiniz! diyebilmektir.
Romanda geçtiği gibi
İşte bu kadın ilk kadın kadınların kraliçesi olan bu kadın kendi eşitliğini de hatırlar erkeğinin karşısında ve bunu talep eder.
Kadın ve erkek arasındaki ilişkisi sakatlanmış bir insanlık medeniyeti olarak kalmamak için bu eşitliğin hatırlanmasına ihtiyacımız var.
Bu kitap her ne kadar zaman zaman kötü şeyler yapmış olsa dahi haksızlığa uğradığını düşünen öfkeli bir kadının başkaldırı sesidir sadece.
...
Derler ki
"Gerçeğe giden yolun dönemeci çoktur."
Sonra bir efsane anlatılır.
Efsaneye göre işte o dönemeçlerden birinde zamanın olmadığı bazılarının cennet dediği kusursuz bir âlemde o tek yaratıcı güç ilk kadını erkeği ile beraber yaratır.
Aynı anda ve aynı kökten.
Diğer bir söyleyişle aynı koşullarla. Biri diğerinden üstün olmaksızın.
Erkek 'Lilith' der kadınına.