Küçük yaştan beri hatıra defteri tutmayı âdet edinmiştim.
Dertlerimi kederlerimi sevinçlerimi her gün düzenli olarak yazardım. Seneler geçti. Cilt cilt yığdığım hatıra defterlerime ne oldu kimlerin elinde kaldı bilmiyorum.
1920 yılında "Hayatım" adlı bir yazıya başlamıştım fakat bitirmeden yakmak zorunda kaldım. Azerbaycan'a giren 11. Kızıl Rus Ordusu'nun özel ajanları tarafından takip edildiğimi fark etmiştim. Üzerinden uzun yıllar geçti.
Şimdi yenisine başlıyorum. Umarım bunu tamamlayabilirim.
Böylece senelerden beri milletçe çektiğimiz çile de sona ermiş olur ve bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin üç renkli bayrağı tekrar Millet Meclisi binasına dikilir. Hazar'dan koşup gelen külek de onu okşar. Ölmeden görürsem ne mutlu bana...
Aziz Alpagut