Artık bağımsız bir hukuk dalı haline gelen infaz Hukukunun Türkiye'de Ceza Hukuku ve Ceza Muhakemesi Hukuku ile karşılaştırıldığında yeterince gelişmediği ve özellikle suç politikasına ilişkin bilimsel tartışmalarda hep ikinci planda kaldığı görülmektedir. Bu durumu infaz Hukuku alanındaki bilimsel eserlerin yetersizliğinde görmek mümkündür. TCK ve CMK şüpheli ve sanık için hangi önemi taşıyorsa CGTİHK tutuklu ve hükümlü için aynı önemi taşımaktadır. Bu yönüyle tutuklu ve hükümlü haklarının infaz Hukukunun önemli sorunlarından biri olduğu başta CGTİHK olmak üzere İnfaz Hukuku mevzuatının tutuklu ve hükümlülerin "Magna Carta"sı niteliği taşıdığı söylenmelidir.
İşte bu nedenle ikinci basısı yapılan İnfaz Hukuku kitabımız bu alandaki ilgisizlikten kaynaklanan ve uygulamada oluşan sorunlara bir nebze de olsa karşılık verme çabası içinde kaleme alınmış olup modern İnfaz Hukuku yaklaşımlarının ışığında tutuklu ve hükümlüyü "unutulan bir obje" olmaktan çıkararak yeniden bu sistemin en önemli süjelerinden biri haline getirmek amacıyla güncellenmiştir.