Benim taç giyme törenimden beridir yeni bir İngiltere var. O İngiltere bensiz varlığını sürdüremez."
Öyle değil hanımefendi
diye düşündü Thomas.
Gerekirse sizi tarihten silebilirim.
1520'lerde İngiltere felakete adım adım yaklaşıyordu. İngiltere Kralı'nın erkek varisi olmadan ölme ihtimali kabul edilemezdi. Tarihe yön verecek ve erkek çocuğu olmayan Kraliçe'nin kaderini belirleyecek tek bir kişi vardı. Ve o kişi Kral değildi...
Tarihin skandal portrelerinden biri olan Anne Boleyn bir döneme adını yazdıracaktı.
Anne'le evlenmek için yedi yıl boyunca kanunlara dine halkına kafa tutan Henry'nin aşkı sonunda şiddetini yitirmeye başlamıştı. Her şey Anne'in Henry'ye bir erkek çocuk verememesiyle başladı. Aşkıyla hükümdarı esir eden Kraliçe'nin keskin zekası ve küstahlığı Kral'ın eski dostlarını ve İngiltere'nin soylu ailelerini teker teker kraliyetten uzaklaştırıyordu. Henry'nin Anne uğruna tahtından ettiği eski karısı Katherine sürgünde ölünce Anne dedikoduların ve komploların açık hedefi haline geldi.
Thomas Cromwell Henry'nin tek sözüyle Anne Boleyn'in sonunu getirmeye hazırdı. Boleyn ailesini alt etmek için Cromwell gerçek düşmanlarıyla işbirliği yapmak zorunda kalacaktı. Diğer bir tarafta ise genç ve masum Jane Seymour kraliyetin zehirli alyansının kendi parmağına geçmesini bekliyordu.
Mantel "Tudor Efsaneleri" üçlemesinin ilk iki romanı Kurtlar Hanedanı ve Ölüleri Getirin ile Man Booker Ödülü'ne iki kez layık bulunarak edebiyat tarihinin yıldızlarından birine dönüştü.