'Güle kapanmak' 'dize kapanmak' mıdır ey Galib Dede? 'Kalbimize serdiğin çulu post' sananlar' Aşk mı niyaz ederler?
Ercan Yılmaz'ın 'Nûrusiyah'ı şiirimizin ve kalbimizin en büyüğü Şeyh Galib'i onun 'kelimeyle değil alevle' yazılan şiirinin ocağını o alevi bir akkora dönüştürerek yeniden tutuşturuyor. Evet tıpkı 'bir başka lisân tekellüm' eden efendisi gibi 'tarz-ı selefe takaddüm' ediyor o da!
Öyle gerçekten: Ercan Yılmaz 'nurusiyah'ta 'Hüsn ü Aşk'ı 'bir özge temaşa ile' geçiyor; 'ateşten denizleri mumdan kayıklarla' geçiyor boydan boya; ve o kayıkta Ercan Yılmaz ve Galib Dede!
Bu 'gülün haremine' doğru bir yolculuktur;- müstesnâ ve elbet 'sılası Kalb Kalesi' olan yolculuk!